Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, 2 Eylül Haber ve 2 Eylül Gazetesi’nin 3 soru 3 Cevap Programı’nın konuğu oldu. Rektör Prof. Dr. Özcan, “Bizim temellerimiz 50 yıla dayanıyor. Ülkemizin geleceğine yön verecek programlarımız var” dedi.
Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
12 Eylül 1965 senesinde Manisa’nın Salihli ilçesinde doğdum. İlköğretim, ortaöğretim ve liseyi Salihli’de tamamladım. 1983 yılında Anadolu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya bölümünü kazandım ve Eskişehir’le tanışmam öyle oldu. Lisans eğitimini bitirdikten sonra yüksek lisans eğitimimi Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim dalında tamamladım. Daha sonra doktoraya başladım o ara 3 yıllık bir yurtdışı deneyimim oldu. O arada biz şunları gördük, 1993 yılında Anadolu Üniversitesi ikiye bölündü, Osmangazi Üniversitesi oldu. Yurtdışından döndükten sonra Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde işe başladım. Doktoramı tamamladıktan sonra uzun yıllar bir sürü bilimsel araştırmalar yaptık hali hazırda birçok bilimsel araştırmamız mevcut. Türkiye’de insanların değerlendirebildiği H-İndeks diye bir faktör var. İndekslere giren 50’nin üzerinde makalemiz var. Mesela İngiltere’de başlayıp burada devam ettiğimiz çalışmalardan biri tekstil kumaşlarını hiç su kullanmadık boyadık, çığır açacak bir uygulama bu. İndekslere giren dergilerde çalışmalarımız 5000’in üzerinde atıf aldı. 2012-2014 arasında Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi kimya bölümünde bölüm başkanlığı yaptım. 2013’ün son günü rektör yardımcılığına başladım ‘’Eğitim- Öğretim, Kalite Güvencesi Süreçleri ve Uluslararası İlişkilerden sorumlu Rektör Yardımcısı’’ olarak görev yaptım. Eskişehir Teknik Üniversitesi ilk kurulduğunda Naci hocamız tedviren üniversitenin rektörü olmuştu bende 3 ay boyunca tedviren rektör yardımcılığına devam ettim. Yeni rektörümüz atanınca ben fakültedeki işlerime döndüm. 2022 yılında rektör olarak tekrar burada göreve başladım.
İnanılmaz derecede cihaz altyapımız var
Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi’nin bünyesinden çıkmış bir üniversite ama gerek akademik kadrosu gerek fiziki yapısıyla çok genç bir üniversite. Siz Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskişehir Teknik Üniversitesi yeni bir üniversite gibi görünmesine rağmen aslında çokta yeni bir üniversite değil. Temelleri 1968’de ki Kimya Mühendisliği Yüksekokuluna, 1973 yılında Eskişehir’de Tıp Fakültesi ile birlikte kurulan Fen Fakültesi’ne dayanıyor. Çoğu kalifiye hocalarımız var, insanlar bizi 6 yıllık üniversite gibi görüyor ama bizim 450’ye yakın öğretim üyemiz var, araştırma görevlilerini de kattığımız zaman bu sayı 750’lere çıkıyor. Devletin yürüttüğü çok ciddi projelerde çalışan hocalarımız var. 1004 projelerinde görev alan hocalarımız var, 1004 projeleri şudur; TÜBİTAK’ın ileriye, sanayiye dönük ve ileride ticarileşebilecek türdeki projelerine verilmiş ad. Bizim şu an 4 projemiz var, Türkiye’de 4 tane proje yürüten başka üniversite yok. Mesela TOGG’un bataryasını geliştirmesiyle ilgili bir hocamız Uludağ Üniversitesi ve özel şirketlerle ortak batarya geliştirme projesi yapıyor. Başka bir hocamız hidrojenli araç geliştirilmesiyle ilgili İTÜ ile bu işi yapıyor. Biz hali hazırda 1004 projelerine 4 tane daha başvuru yaptık. Anadolu Üniversitesi’nin sağlık hariç tüm teknik branşları bize devrolduğu için gerçekten altyapımız çok kuvvetli, inanılmaz derecede cihaz altyapımız var.
Havacılık olmazsa olmazlardan
Bazen şu soruluyor ‘’Eskişehir Teknik Üniversitesi neden sıralamalarda yer almıyor?’’ Aslında 2-3 yıl içerisinde biz bütün sıralamalarda yer alacağız. Neden bunu söylüyorum şu andaki sıralama değerlendirmeleri listelenirken 2016’dan 2020’ye kadar olan kısım değerlendiriyor. Bizim 2016-2018 verilerimizin tamamı Anadolu Üniversitesi’nde kaldı ya da bizim aldığımız bütün atıflar Anadolu Üniversitesi adına yapılıyor. Biz yavaş yavaş gelişiyoruz. 2018-2023 arası değerlendirmeler yapıldığında biz dünya sıralamalarında yer alacağız. Hocalarımızla çalışıyoruz, yer almamamız mümkün değil. Kampüsümüzde 14 bin 576 öğrencimiz var, 1618 akademik, idari toplam personelimiz, 180 profesörümüz, 82 doçentimiz, 193 doktora öğretim üyemiz, 155 öğretim görevlimiz ve 126 da araştırma görevlimiz var. 6 fakültemiz var, daha yeni ülkemiz ve dünya için önemli bir fakülte olan Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi kuruldu, orda 2 tane yeni program açtık ve ikisi de yüzde 100 İngilizce. Bilişim Sistemleri Teknolojileri programı, burada açılan programlardan bir tanesi. Bu program Türkiye’de 10 civarında var sadece bizde İngilizce açıldı. Bizim şu andaki taban puanımız diğer üniversitelerin programlarındaki tavan puanlarından daha yüksek ve ülkede İngilizce açan tek üniversite de biziz. Onun dışında Bilgi Güvenliği Sistemi diye ikinci bir yüzde yüz İngilizce program açtık. Bu programları biz bu yıl yetişmediği için Fen Fakültesi bünyesinde açtık ama YÖK’e başvurumuzu yapıyoruz yakın zamanda Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi’ne aktaracağız. Bunun yanında, Bilişim Teknolojileri MYO açtık. Ülkemizin geleceğine yön verecek çok değerli ön lisans programları var. Mesela Robotik ve Yapay Zeka, bu programa gelen öğrencilerimizden biri 470 puanla geldi. Bunun dışında, Oyun Geliştirme ve Programlama diye bir program açtık, bu sene çok yüksek puanlarla öğrencilerimiz bu programa geldiler. Bulut Bilişim Sistemleri Operatörlüğü diye 3’üncü bir programımız var. 2 tane bilişimle ilgili lisans programı açtık, 3 tane de ön lisans programı açtık. Birde Uçak Mühendisliği, biliyorsunuz Eskişehir havacılık kenti. Eskişehir’de havacılık olmazsa olmaz, üniversitemizde her türlü eğitim veriliyor. Pilotaj diye bir bölümümüz var ve 5 öğrenci yerleşti tamamı birinci tercihle yerleşmiş. İlk yerleşen öğrenci Türkiye 549’uncusu, son yerleşen de 2 bin 519’uncusu. Uçak Gövde-Motor bölümü var, Havacılık Elektrik Elektroniği var ve bu bölümler sertifikalı eğitim veriyorlar. İş açısında sertifika çok önemli öğrencilerimizin kolayca işe girmesini sağlıyoruz. Türkiye’de 2 tane olan, 430 civarında başvuru aldığımız bölümlerden biri de Hava Trafik-Kontrol diye bir bölüm, ön kayıt ve özel yetenekle aldığı için yerleşen sayısı 20. Pilotajda da öğrenci alan tek devlet üniversitesi biziz. Bu neden kıymetli çünkü pilotaj bölümü çok pahalı bir eğitim gerektiriyor, bir öğrencinin maliyeti neredeyse 50 bin dolar civarında. Bunu devlet imkânlarıyla yapma çok zor, o yüzden Türkiye’de devlet üniversiteleri bu bölümü açamıyor. Biz bunu Anadolu Üniversitesi’nden kalan mirasla devam ettiriyoruz ama öğrenci sayımız az. Bu sene 549’uncu olan öğrencimizin annesi ve babası öğretmen, normal koşullarda özel üniversitelerde burs almadığı sürece bu çocuğu okutamazlar ama biz fırsat eşitliği tanıyoruz, onun için pilotaj bölümü çok kıymetli.
İlk 10 bine giren öğrencilerimize yemek yardımı yapacağız
Devasa bir Spor Bilimleri Fakülte’miz var, 7 tane laboratuvarı var ve Türkiye’de 7’sinin bir olduğu başka bir üniversite yok. 5015 kişilik NBA standartlarında kapalı basketbol sahamız var. 13 bin 500 kişilik stadyumumuz var ki biz öğrencilerimizin mezuniyetlerini kendi stadyumumuzda yapıyoruz. Orada oryantasyon etkinlikleri yapıyoruz, sanatçılar geliyor, öğrenciler etkinlik yapıyor, emniyetimiz orada çok güzel eğitimler veriyor. Gençlerimiz için bahar şenlikleri düzenliyoruz. En önemli şeylerden biri de Ekim ayında artık kendi yemeğimizi kendimiz pişiriyor olacağız. Olabildiğince akşamda yemek vermeye çalışıyoruz. İlk 10 bine giren öğrencilerimize öğle ve akşam yemek yardımı yapacağız. Kampüs alanımıza çok yakın 2500 kişilik erkek öğrenci yurdumuz var, kız öğrenci yurdu da yapım aşamasında. 10 bin 500 metre karelik kütüphanemiz yapım aşamasında. Programlarımızın çoğu İngilizce olduğu için hazırlık sınıflarında 1200’den fazla öğrencimiz var. 2024 yerleştirme sonuçlarına göre Uçak Mühendisliği bölümünde 3’üncü sıradayız aynı şekilde Uzaycılık ve Hava Mühendisliği’nde de 3’üncü sıradayız bu da şehrimiz için bir gurur kaynağı.
Mezunlarımıza doğrudan iş imkanı sağlanıyor
Öğrenciler bu okulu neden tercih ediyor?
Mesela uluslararası havalimanı işletiyoruz. Havacılık Fakültesi’ne gelen öğrencilerimiz bütün eğitim uygulamalarını uçaklarda, simülatörlerde, kulede hepsini birebir uygulamalı yapabiliyorlar. Bütün fakültelerde uygulama alanlarımız çok geniş. Türkiye’de çoğu üniversitede olmayan lisans öğrencileri uygulama aşamasında özellikle laboratuvarlarda, atölyelerde cihazlarla iç içeler. Genelde lisans öğrencilerine bu spesifik cihazlar kullandırılmaz aman bozulur denir biz bozulsun yaptırılır bir şekilde diyoruz. Proje takımlarımız var bu proje takımları ne diyeceksiniz, öğrenciler bir araya geliyorlar, mesela Anadolu Üniversitesi’nden bu yana devam eden Hidroana diye bir proje takımımız var. Biz şu ana kadar yapılan TEKNOFEST’lere katılmış bir üniversiteyiz çoğu zamanda Eskişehir’i biz temsil ediyoruz. Hidroana aynı zamanda Fransa’da Shell Eco-marathon yapılıyor, o yarışmalara katılıyorlar bir yıl 3’üncü bir yıl 4’üncü oldular her sene ilk 5’teyiz. Gençler sponsorlarla maliyetin bir kısmını hallediyorlar bizde destek veriyoruz. Biz bu gençlere kıyamadık ve sizin yeriniz olsun diyerek onlara yer yaptırdık, özel toplantı salonu yaptırdık, çay ve kahve makinelerini aldık. Hocalarının denetiminde kendileri çalışıyorlar, onlara bir koordinatör atadık çünkü bu gençler bizim geleceğimiz biz teknik biz üniversiteyiz, bu projeler bizi ileriye götürecek. 2022 Samsunda Savaşan İHA yarışmasında bizim gençlerimiz 1’inci oldular, geçen sene İstanbul’da yapılan TEKNOFEST’te Hidroana’yla ESTÜ Solar Team takımımız ayrı ayrı 2’nci oldular, biz onlarla gurur duyuyoruz. Bu yıl MYO’da uyguladığımız uygulamamızda gençler 3 gün sektörde çalışıyorlar, 2 gün okullarını geliyorlar bu pratik açısında çok önemli. Böyle olunca çocuklar doğrudan iş sahibi olmuş oluyorlar. Sanayiyle ortak projelerimiz ve staj programlarımız var. Dediğim gibi biz yeni bir üniversite gibi gözüküyoruz ama köklerimiz eskiye dayanıyor. Daha da ileriye gideceğiz.